ÇALIKUŞU-REŞAT NURİ GÜNTEKİN-
Evleneceğinden önceki gün Feride nişanlısı Kâmran’ın daha önceden kendisini aldattığını öğrenir. Bunun üzerine Feride kaldığı teyzesinin evini terk eder ve Fransız Lisesi’nde aldığı eğitime güvenerek Anadolu’da öğretmenlik yapmaya karar verir. Anadolu’nun çeşitli şehirlerindeöğretmenlik yapar. Bu görevi sırasında Feride Anadolu insanının sorunlarıyla karşı karşıya gelir. Genç ve güzel bir kadın olan Feride gittiği yerlerde rahata eremeyecek sürekli yapılan dedikodular nedeniyle günleri üzüntü içinde geçecektir.
Evleneceğinden önceki gün Feride nişanlısı Kâmran’ın daha önceden kendisini aldattığını öğrenir. Bunun üzerine Feride kaldığı teyzesinin evini terk eder ve Fransız Lisesi’nde aldığı eğitime güvenerek Anadolu’da öğretmenlik yapmaya karar verir. Anadolu’nun çeşitli şehirlerindeöğretmenlik yapar. Bu görevi sırasında Feride Anadolu insanının sorunlarıyla karşı karşıya gelir. Genç ve güzel bir kadın olan Feride gittiği yerlerde rahata eremeyecek sürekli yapılan dedikodular nedeniyle günleri üzüntü içinde geçecektir.
AŞK- ELİF ŞAFAK-
Aşk'ta Mevlana ve Şems'in ilahi aşkı üzerinden kitabın kahramanları Ella ile Azizin dünyevi aşklarına uzanıyor..
Ya ortasındasındır AŞKın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde Ella Rubinntain 40 yaşında Amerikalı bir ev hanımıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte sorunsuz bir evliliği vardır.
Üç çocuğunu da büyüttükten sonra bir yayınevinde editör asistanı olarak iş bulur; Görevi A Z Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi romanını değerlendirmektir.
Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ellayı derinden sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır.
Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller Aşk kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası Aşk Elif Şafaktan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir roman.."
Aşk'ta Mevlana ve Şems'in ilahi aşkı üzerinden kitabın kahramanları Ella ile Azizin dünyevi aşklarına uzanıyor..
Ya ortasındasındır AŞKın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde Ella Rubinntain 40 yaşında Amerikalı bir ev hanımıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte sorunsuz bir evliliği vardır.
Üç çocuğunu da büyüttükten sonra bir yayınevinde editör asistanı olarak iş bulur; Görevi A Z Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi romanını değerlendirmektir.
Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ellayı derinden sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır.
Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller Aşk kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası Aşk Elif Şafaktan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir roman.."
SEFİLLER -VİCDOR HUGO-
Fakir bir kasabalı olan Jan Valjean, ailesini geçindirebilmek için bir parça ekmek çalar ve bu suçundan dolayı ona kürek cezası verilir. Bir çok kez kaçmaya çalışıp başarısız olmuştur ve 19 yıl boyunca hapiste kalmıştır. Tahliyesinden sonra yaşadıklarından dolayı topluma karşı nefret ve intikam duygularıyla doludur. Perişan bir halde kasabaya gelir ve orada yapılan iyilik karşısında hayatı değişir. O olaydan itibaren iyi ve fazilet sahibi, ahlaklı, hayırsever bir insana dönüşmüştür. Kuzey Fransa’da geçmişte yaşadığı olayları gizleyerek kendi işini kurmuştur, bol para kazanıp insanların sevdiği biri haline gelmiştir hatta o kasabanın belediye başkanı bile olmuştur.
Dedektif Javert ise Valjean’dan şüphelenmektedir ve onun hakkında bilgi toplamaya başlar. Jan Valjean için ise takip edildiği korkunç günler başlamıştır. Ancak isim benzerliğinden dolayı onun yerine bir başkası yakalanmıştır ve dava kapanmıştır. Jan valjean bu durumdan dolayı suçluluk hissetmektedir ve suçunu itiraf edip yine kürek cezasına çarptırılır. Olaydan bir kaç sene sonra kaçmayı başaran Valjean önceden biriktirdiği paralarla Fantin’in kızı olan Cosette’i arayıp bulur ve bir manastırda bahçıvanlık yapmaya başlar. Ancak hayatını mahveden takip burada da sona ermeyecektir.
Fakir bir kasabalı olan Jan Valjean, ailesini geçindirebilmek için bir parça ekmek çalar ve bu suçundan dolayı ona kürek cezası verilir. Bir çok kez kaçmaya çalışıp başarısız olmuştur ve 19 yıl boyunca hapiste kalmıştır. Tahliyesinden sonra yaşadıklarından dolayı topluma karşı nefret ve intikam duygularıyla doludur. Perişan bir halde kasabaya gelir ve orada yapılan iyilik karşısında hayatı değişir. O olaydan itibaren iyi ve fazilet sahibi, ahlaklı, hayırsever bir insana dönüşmüştür. Kuzey Fransa’da geçmişte yaşadığı olayları gizleyerek kendi işini kurmuştur, bol para kazanıp insanların sevdiği biri haline gelmiştir hatta o kasabanın belediye başkanı bile olmuştur.
Dedektif Javert ise Valjean’dan şüphelenmektedir ve onun hakkında bilgi toplamaya başlar. Jan Valjean için ise takip edildiği korkunç günler başlamıştır. Ancak isim benzerliğinden dolayı onun yerine bir başkası yakalanmıştır ve dava kapanmıştır. Jan valjean bu durumdan dolayı suçluluk hissetmektedir ve suçunu itiraf edip yine kürek cezasına çarptırılır. Olaydan bir kaç sene sonra kaçmayı başaran Valjean önceden biriktirdiği paralarla Fantin’in kızı olan Cosette’i arayıp bulur ve bir manastırda bahçıvanlık yapmaya başlar. Ancak hayatını mahveden takip burada da sona ermeyecektir.
YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVDİ - CANAN TAN-
Canan Tan’ın en beğenilen romanlarından biri olan Yüreğim Seni Çok Sevdikitabında Aslı ile Murat’ın duygusal aşk hikayesi anlatılıyor.
Aslı İstanbul Teknik Üniversitesinde İşletme okuyan kendi halinde bir kızdır. Arkadaşları ile zaman geçirirken kendisi gibi İTÜ’de öğrenci olan Murat ile tanışır. Murat, Aslı’nın yakın arkadaşı olan Emre’nin arkadaşıdır ve varlıklı bir aileden gelmektedir. Bu yüzden Aslı ilk olarak onun zengin başı buyruk gençlerden biri olduğunu düşünür. Murat ise Aslı’ya ilk görüşte aşık olmuştur ve onu etkilemenin yollarını arar. İmdadına Nazım Hikmet’in şiir yetişir ve Aslı da Murat’ın aşkına inanmaya başlar.
Zaman ilerliyor ve Murat Aslı ile Bursa’ya gider ve ailesi ile tanıştırır. Murat’ın ailesi gelenekle bağlı bir ailedir ve Aslı gibi bir kızı gelin olarak istemezler. Onların hayallerindeki gelin evinde oturacak, kocasına ve kaynanasına hizmet edecek biridir. Aslı onlar için okumuş ve entelektüel gelir. Bunun üzerine ikisinin aşkı karmaşık bir imkansız aşka dönüşmeye başlar.
Aslı durumun daha da ileri gitmemesi için Amerika’ya okuma bahanesi ile kaçmaya karar verir. Oraya gittiğinde de kendine yeni bir hayat kurmaya başlar. Murat ise Türkiye’de zamanını Aslı’yı özleyerek ve ailesini ikna etmeye çalışarak geçirir fakat pek başarılı olmaz.
Aslı Türkiye’ye dönmemeye çok kararlıdır ve bu uğurda en yakın arkadaşının nişanını bile iş bahanesi ile kaçırır. Fakat en yakın arkadaşından Türkiye ve Murat hakkındaki gelişmeleri de sürekli takip eder.
Murat’ın babası hastalanır ve bunun üzerine şirketlerin başına Murat geçer. Bunun üzerine Murat’ın annesi Murat’ın istedikleri gibi biri ile evlenmesi için baskılarını arttırır.
Bu sırada Aslı arkadaşının düğüne gelme baskısına daha fazla dayanamaz ve düğün için Türkiye’ye gelir. Tabi düğünde Murat ile de karşılaşır ve Murat onunla evlenmek istediğini bir kez daha Aslı’ya iletir. Aslı bu aşkın çıkmazda olduğunu ve Murat’a daha fazla umut vermemek için ona evlendiği yalanını söyler. Bunun üzerine Murat tamamen yıkılır.
Aslı Amerika’ya geri döndüğünde hayatına kaldığı yerden devam ediyor ve pek istekli olmasa da sonunda Amerikalı ile evlenip hayatına Amerika’da devam ettirmeye devam ediyor. Fakat evliliği umduğu gibi gitmiyor ve bir süre sonra boşanıyorlar. Bunun üzerine Aslı Türkiye’ye dönmeye karar veriyor.
Kader yine bir şekilde Aslı ile Murat’ı bir araya getiriyor. Eski arkadaş olarak birbirlerine hal hatır soruyorlar. Murat da evlenmiştir ve bir kızı olmuştur. Aslı, Murat için mutlu olduğunu belirtir fakat kızının adını öğrenince bir şok geçirir. Murat’ın kızının adı Aslı’dır ve Murat onu sürekli Aslı’m diye çağırır.
Canan Tan’ın en beğenilen romanlarından biri olan Yüreğim Seni Çok Sevdikitabında Aslı ile Murat’ın duygusal aşk hikayesi anlatılıyor.
Aslı İstanbul Teknik Üniversitesinde İşletme okuyan kendi halinde bir kızdır. Arkadaşları ile zaman geçirirken kendisi gibi İTÜ’de öğrenci olan Murat ile tanışır. Murat, Aslı’nın yakın arkadaşı olan Emre’nin arkadaşıdır ve varlıklı bir aileden gelmektedir. Bu yüzden Aslı ilk olarak onun zengin başı buyruk gençlerden biri olduğunu düşünür. Murat ise Aslı’ya ilk görüşte aşık olmuştur ve onu etkilemenin yollarını arar. İmdadına Nazım Hikmet’in şiir yetişir ve Aslı da Murat’ın aşkına inanmaya başlar.
Zaman ilerliyor ve Murat Aslı ile Bursa’ya gider ve ailesi ile tanıştırır. Murat’ın ailesi gelenekle bağlı bir ailedir ve Aslı gibi bir kızı gelin olarak istemezler. Onların hayallerindeki gelin evinde oturacak, kocasına ve kaynanasına hizmet edecek biridir. Aslı onlar için okumuş ve entelektüel gelir. Bunun üzerine ikisinin aşkı karmaşık bir imkansız aşka dönüşmeye başlar.
Aslı durumun daha da ileri gitmemesi için Amerika’ya okuma bahanesi ile kaçmaya karar verir. Oraya gittiğinde de kendine yeni bir hayat kurmaya başlar. Murat ise Türkiye’de zamanını Aslı’yı özleyerek ve ailesini ikna etmeye çalışarak geçirir fakat pek başarılı olmaz.
Aslı Türkiye’ye dönmemeye çok kararlıdır ve bu uğurda en yakın arkadaşının nişanını bile iş bahanesi ile kaçırır. Fakat en yakın arkadaşından Türkiye ve Murat hakkındaki gelişmeleri de sürekli takip eder.
Murat’ın babası hastalanır ve bunun üzerine şirketlerin başına Murat geçer. Bunun üzerine Murat’ın annesi Murat’ın istedikleri gibi biri ile evlenmesi için baskılarını arttırır.
Bu sırada Aslı arkadaşının düğüne gelme baskısına daha fazla dayanamaz ve düğün için Türkiye’ye gelir. Tabi düğünde Murat ile de karşılaşır ve Murat onunla evlenmek istediğini bir kez daha Aslı’ya iletir. Aslı bu aşkın çıkmazda olduğunu ve Murat’a daha fazla umut vermemek için ona evlendiği yalanını söyler. Bunun üzerine Murat tamamen yıkılır.
Aslı Amerika’ya geri döndüğünde hayatına kaldığı yerden devam ediyor ve pek istekli olmasa da sonunda Amerikalı ile evlenip hayatına Amerika’da devam ettirmeye devam ediyor. Fakat evliliği umduğu gibi gitmiyor ve bir süre sonra boşanıyorlar. Bunun üzerine Aslı Türkiye’ye dönmeye karar veriyor.
Kader yine bir şekilde Aslı ile Murat’ı bir araya getiriyor. Eski arkadaş olarak birbirlerine hal hatır soruyorlar. Murat da evlenmiştir ve bir kızı olmuştur. Aslı, Murat için mutlu olduğunu belirtir fakat kızının adını öğrenince bir şok geçirir. Murat’ın kızının adı Aslı’dır ve Murat onu sürekli Aslı’m diye çağırır.
DA VİNCİ ŞİFRESİ - DAN BROWN-
Harvard Üniversitesi Simge-Bilim Profesörü Robert Langdon, Paris'te iş gezisindeyken, gece yarısı, Louvre'un yaşlı müdürünün ölü bulunduğu haberini alır. Langdon ve yetenekli Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek bu garip esrar perdesini araladıkça, ipuçlarının onları Da Vinci'nin tablosuna götürdüğünü keşfederler. Büyük usta bu sırrı herkesin görebileceği bir yere, ünlü eseri Mona Lisa tablosunun içine gizlemiştir.
Langdon bu garip bağlantıyı açığa çıkarınca tehlike artar. Cinayete kurban giden müze müdürü de, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo, Da Vinci ve aralarında diğer ünlülerin de bulunduğu gizli bir kuruluş olan Sion Manastırı Derneği'nin bir üyesidir.
Langdon, aydınlatmaya çalıştıkları bu tehlikeli sırrın yüz yıllardır tarihin derinliklerinde gizlendiğinden şüphelenir. Böylece Paris ve Londra sokaklarında amansız bir kovalamaca başlar. Langdon ve Neveu, kendilerini, atacakları her adımı önceden bilen esrarengiz olduğu kadar da çok zeki olan bir adamla karşı karşıya bulurlar. Eğer bu karmaşık bilmeceyi çözemezlerse Priory'nin büyük yankılar uyandıracak bu çok eski gerçeği ebediyen kaybolacaktır.
Harvard Üniversitesi Simge-Bilim Profesörü Robert Langdon, Paris'te iş gezisindeyken, gece yarısı, Louvre'un yaşlı müdürünün ölü bulunduğu haberini alır. Langdon ve yetenekli Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek bu garip esrar perdesini araladıkça, ipuçlarının onları Da Vinci'nin tablosuna götürdüğünü keşfederler. Büyük usta bu sırrı herkesin görebileceği bir yere, ünlü eseri Mona Lisa tablosunun içine gizlemiştir.
Langdon bu garip bağlantıyı açığa çıkarınca tehlike artar. Cinayete kurban giden müze müdürü de, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo, Da Vinci ve aralarında diğer ünlülerin de bulunduğu gizli bir kuruluş olan Sion Manastırı Derneği'nin bir üyesidir.
Langdon, aydınlatmaya çalıştıkları bu tehlikeli sırrın yüz yıllardır tarihin derinliklerinde gizlendiğinden şüphelenir. Böylece Paris ve Londra sokaklarında amansız bir kovalamaca başlar. Langdon ve Neveu, kendilerini, atacakları her adımı önceden bilen esrarengiz olduğu kadar da çok zeki olan bir adamla karşı karşıya bulurlar. Eğer bu karmaşık bilmeceyi çözemezlerse Priory'nin büyük yankılar uyandıracak bu çok eski gerçeği ebediyen kaybolacaktır.